21 Mayıs 2014 Çarşamba

Ayinesi İştir, Kişinin Lafa Bakılmaz

Vaktiyle zengin mi zengin bir ağanın çiftliğinde onlarca çeşit hayvan yaşarmış. Ahırında inekler, koyunlar, atlar ve kümesinde tavuklar, kazlar, ördekler sürüsüyle varmış. Gelgelelim bu çiftlikte ağanın hiç sevmediği küçük hayvancıklarda yaşarmış. Fareler! Ağa bu farelerden o kadar nefret edermiş ki sırf onları öldürmeleri için onlarca kedi almış.


Bu küçük yaramazlar kışın soğuğunda donmamak için ahırın yanında ki samanlığa, kuytu bir köşeye yuva yapmışlar. Buraya yuva yapmalarının onlar için bir faydası daha vardır. O da türlü türlü yiyeceğin içerisinde bulunduğu ambara yakın olmalarıdır. Ancak karınlarını doyurabilmek için her seferinde canlarını tehlikeye atmak zorundadırlar. Zira ahır ile ambar arasında nöbet tutan asker edasında dolaşan kediler ve ambar içerisinde onları cezp edecek ürünlerin kullanılarak yapıldığı fare tuzakları vardır. Ancak fareler bu işte o kadar uzmanlaşırlar ki her seferinde onları bin bir türlü oyunla atlatmayı başarırlar.



Gel zaman git zaman ağa tüm kedilere rağmen farelerin onun ürünlerinden araklamaya devam ettiklerini fark eder. Bu duruma çok sinirlenen ağa bütün kedileri çiftliğin meydanına toplar. Ve onlara bir hafta içerisinde kendisine bir fare yakalayarak gelmeyen tüm kedilerin çiftlikten kovulacağını söyler. Kışın soğuğunda sıcacık yuvalarından olmak istemeyen kedileri büyük bir telaş alır. Aralarında planlar yapmaya başlarlar. Kurdukları planları tek tek denerler ama nafile. Zira fareler çok kurnazdır ve hiçbir oyuna gelmezler.

Günler günleri kovalar ve bir haftalık süre su gibi akıp gider. Ertesi sabah ağa fare yakalayamayan tüm kedileri çiftlikten kovacaktır. Bu işten ümidi kesen kediler çantalarını toplamaya başlarlar. Ancak içlerinden kurnaz biri henüz her şeyin bitmediğini düşünmektedir. Ve aklına müthiş bir fikir gelir. Farelerin yuvasının önüne gider ve içeriye seslenir:

-Sevgili fare kardeşlerim! Durumumuzu biliyorsunuz, başarısız olduğumuz için yarın ağamız bizi çiftlikten kovacak. Açıkçası artık pekte umursamıyoruz. İşin bu noktalara varacağını hiçbir zaman düşünmediğim için çoğu zaman sizin ürünlerden çalmanıza göz yummuştum. Ama görüyorsunuz ya işte kader. Bu sevgili dostunuz yarın çiftliğe veda edecek. O yüzden siz kardeşlerimle vedalaşmaya ve son bir kez kucaklaşmaya geldim.

Kurnaz kedi bu konuşmayı yaparken fareler yuvanın içinde acaba doğru mu söylüyor diye tartışmaktadırlar. İçlerinden ihtiyar bir fare:

-Kimse bu sinsi kedileri benden iyi tanıyamaz, kesinlikle bizi kandırmaya çalışıyor.

Daha genç bir fare:

-Doğru söylüyor olabilir! Geçen arakladığım ekmek kırıntılarını yuvaya getirirken beni gördü kılı bile kıpırdamadı.

İhtiyar fare:

-Uyukluyordu da o yüzden görmedi seni.

Genç fare:

-Hiç zannetmiyorum. Ben konuşmasını çok samimi buldum. Hem bir elveda demekte ne var!

Diğer fareler genç fareyi ikna etmeye çalışsalar da fayda etmez. Ve deneyimsiz zavallı atar kendini yuvanın dışına. Elveda sevgili kardeşim demeyi beklerken kedinin pençeleri biner farenin boynuna. Kedi kaptığı gibi bizim ufaklığı koşturur ağanın yanına. Ertesi sabah ağa diğer bütün kedileri kovar çiftlikten. Geride sadece kurnaz kedi kalmıştır. Böbürlenerek bakar giden arkadaşlarının arkasından.

Yuvada ise tam bir yas havası vardır. Çok üzgündür fareler. Ancak ihtiyar fare bütün bu olanların kendileri için iyi bir ders olduğunu düşünmektedir. Ve tüm fareleri etrafına toplayıp bir konuşma yapar:

-Sevgili fare dostlarım! Bugün çok üzgünüz, yaslıyız. Genç bir arkadaşımızı kurnaz bir kedinin oyunuyla kaybettik. Ancak bu olaydan bir ders çıkarılması gerekir. Ayinesi iştir, kişinin lafa bakılmaz. Yani tüm yaptıkları ortada iken bir anda yaptıklarının aksini iddia edenlere inanmayın. İnanmayın ki yarın başka kayıplarda vermeyelim. Her gün bizleri ele geçirmek için kovalayan bir kedi bir anda dostumuz olduğunu söyleyip yakınlaşmak istiyorsa belli ki bu düpedüz bir yalandır.



Fareler bu olaydan iyi bir ders çıkarmışlardır. Ve bir daha asla eylemleriyle sözleri tutarsız olan kişilere kanmayacaklarına dair kendi kendilerine söz verirler. Hem de bir daha kediye de yakalanmazlar. Mutlu, mesut ve de karınları tok yaşar giderler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder